CHP ve DEM arasında iş birliği kapıları açıldı

ANKARA – DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları CHP Genel Merkezi’ne geldi.

DEM heyetinde eş genel başkan yardımcıları Mehmet Tiryaki ve Özlem Gündüz eşlik ederken heyeti CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Gökhan Zeybek karşıladı.

CHP lideri Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftci ile Gökan Zeybek eşlik etti.

CHP ve DEM arasında iş birliği kapıları açıldı

Yaklaşık 1 buçuk saat süren görüşme sonrasında Özel, Hatimoğulları ve Bakırhan, ortak bir açıklama yaptı.

‘İKİ PARTİ ARASINDAKİ İLETİŞİİMN İLK ADIMLARI’

Meclis’te temsil edilen, Meclis’te en çok sandalyesi bulunan üçüncü parti durumunda bulunan DEM Parti ile ilişkilerini bundan sonra da kamuoyunun önünde, açık ve şeffaf bir şekilde sürdüreceklerini söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugünkü ziyaret bir nezaket ziyareti olmakla birlikte iki parti arasında sürdürülen iletişimin ilk adımlarıdır” dedi.

‘KAYYUM SİYASETİNİ BİR KEZ DAHA KESİN VE NET BİR DİLLE REDDEDİYORUZ’

Toplantının gündemlerinden birinin yerel seçimler olduğunu kaydeden Özel, “Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bazı seçmenlerin kendilerine yerel yönetici seçebildiği, bazılarının yerel yöneticilerini seçemediği, seçseler dahi yönetmelerine izin verilmediği bir ülkeyi kabul etmemiz mümkün değildir. O yüzden bu kayyum siyasetini bir kez daha kesin ve net bir dille reddediyoruz. Bu ülkenin 81 ilinde, bu ülkenin bine aşkın ilçesinde, bu ülkede her seçmen kendisini kimin yöneteceğini seçebilmeli, seçtikleri kişiler kendilerini yönetmeye devam etmelidirler.”

‘ANAYASA KRİZİ YAŞANIYOR’

Yargıdaki krize de dikkat çeken Özel, “Bugün ülkenin Cumhurbaşkanının da sahiplendiği, ülkenin seçilmiş milletvekillerinin adına yemine davet edilen Can Atalay’ın yemin edemediği, Hataylıların seçtikleri milletvekiline ‘Milletvekili sıfatını ona siz veremezsiniz Hataylılar olarak, biz talimat alırsak saraydan onu tutarız ve salmayız’ dedikleri bir noktada, Meclis Başkanı’nın da üzerine düşeni yapmadığı bir sürecin içindeyiz. Biz bu meseleyi sadece Can Atalay meselesi olarak görmüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yasama, yürütme ve yargı açısından, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğuna ilişkin Anayasa metninin kabul edilmemesinin bir Anayasayı ihlal girişiminden öte, bir tek adam anlayışının Anayasa ve Anayasal düzene karşı darbe girişimi olarak görüyoruz. Bugün Anayasa Mahkemesi’ni yok sayan yarın Meclis’i yok sayacak. Bir diğer gün diğer mahkemeleri yok sayacak. Bunun tüm toplum için mal ve can güvenliğinin de ihlal edildiği bir noktaya evrilmesi muhtemel olacaktır. Bunun için biz CHP olarak bu hafta pazar günü saat 13.00’te Tandoğan Meydanı’na bir çağrıda bulunduk” dedi ve herkesi mitinge çağırdı.

‘HDP EŞ GENEL BAŞKANLARI KUMPAS DAVASINDA YARGILANIYOR’

Siyasal süreç, ekonomik sorunlar, yargı krizi gibi çok sayıda başlığı görüştüklerini dile getiren Hatimoğulları ise “Yargı krizi öyle derin bir boyuta gelmiş ki şu anda sevgili Can Atalay, bir deprem kentinin milletvekili olarak parlamentoda olması gerekirken şu anda cezaevinde. HDP‘nin eş genel başkanları şu an görevlerinde olmalıyken, halkla birlikte iç içe çalışmalarını sürdürmeli iken tamamen siyasi gerekçelerle, hukukta asla yeri olmayan gerekçelerle bir kumpas davası ile yargılanmaları devam ediyor. Tahmin ediyoruz ki yakın zamanda karara bağlanacak” dedi.

Ekonomik sorunların herkes tarafından yakından hissedildiğini söyleyen Hatimoğulları, “Türkiye’de 50 milyona yakın insan açlıkla, yoksullukla baş başa gelmişken bunun görünmez kılınmasına müsaade etmemeliyiz ve buna karşı duruş sergilemeliyiz” diye konuştu.

‘İKİNCİ YÜZYILDA DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ BÜYÜTMEK VERMEK BİZİM İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT’

Ülkenin demokratikleşmesinin önündeki en temel sorunlardan birinin Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin engellenmesi olduğunu kaydeden Hatimoğulları, “Bugün bu ülkeyi demokratikleştirmek, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek hepimizin görevi. 100 yıl boyunca eksik bıraktıklarımızı tamamlamak ve 100 yıl boyunca oturtulamamış ve hatta olumsuzluklarla sonuçlanmış olan demokrasinin taşlarının yerine oturması için bizim için tarihi bir fırsat ikinci yüzyılda bu mücadeleyi vermek ve bu mücadeleyi tüm kesimlerle vermeyi önemsiyoruz” diye konuştu.

‘HER KESİMİ TEMSİL EDEN ADAYLARLA YOLA ÇIKMA KONUSUNU ÖNEMSİYORUZ’

Görüşmede yerel seçimleri de değerlendirdiklerini kaydeden Hatimoğulları, “Bizler yerel seçim politikalarımızı belirlediğimiz ve kamuoyuna açıkladığımız zaman ‘kent uzlaşısı’ndan bahsettik. Kent uzlaşısı sadece siyasi partilere hitap eden bir şey değil aynı zamanda oradaki bütün toplumsal kesimlere, kadın hareketine, gençlik hareketine, doğa ve insan hakları savunucularına; o kentte yaşayan her kesimin kucaklaşmasını sağlayan, her kesimi temsil eden adaylarla yola çıkma konusunu önemsiyoruz” diye konuştu.

‘İŞ BİRLİKLERİNİN YOL VE YÖNTEMİNİ GÖRÜŞTÜK’

Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler bugün bu konularda neler yapılabileceğini, iş birlikleri konusunda yol ve yöntemler nasıl olur, nasıl olmaz, olur mu, olmaz mı, nerede olur; bütün bunlarla ilgili derinlemesine olmasa da bir görüşmeyi gerçekleştirdik. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde yaşayacağımız yerel seçimler ülkenin demokrasisinin ve bütün genel sorun alanlarının önünün açılmasını sağlayacak bir nitelikte geçer.”

‘SİYASETÇİLERİN KRİMİNALİZE EDİLDİĞİ BU DÖNEMDE YAN YANA DURMAK ÖNEMLİ’

“Diyalogların sürmesi önemlidir” diyen Hatimoğulları, “Ayrıştırılıp, kutuplaştırıldığımız, siyasetin ve siyasetçilerin kriminalize edildiği bir dönemde yan yana durmak, konuşabilmek, farklılıkların bir arada bulunabilmesi bir demokrasi örneğidir. Bu örneğin daha da güçlenmesine ihtiyaç var. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki günlerde bunu daha da güçlendirmek için hep beraber bütün demokrasi güçleri olarak daha geniş ölçeklerde emek verebiliriz” ifadelerini kullandı.

‘MUHALEFET KAYYIMLAR KARŞISINDA TUTARLI BİR SİYASET ORTAYA KOYMALI’

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da görüşmede Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri, ülkenin sorunlarını ele aldıklarını ifade ederken yerel seçimleri de tartıştıklarını söyledi. Bakırhan, “Siz de takip ediyorsunuz, Türkiye’de hem çözülmemiş bir Kürt sorunu var hem de bölgede ikili bir hukuk uygulanıyor. İki dönemdir Kürt halkının, halklarımızın seçmiş olduğu iradesine kayyum atanıyor. Bu kayyumlar sadece DEM Partisi’nin ve Kürtlerin sorunu değil. Kayyumlar bizim irademize atandığı gibi Türkiye’de kendisine demokrat, çağdaş, ilerici, sol, sosyal demokrat diyen siyasi partilerin ve kişilerin temel sorunudur. Önümüzdeki dönem bu kayyum rejiminin son bulmasını istiyoruz. Bu konuda muhalefetin bu ikili hukuk karşısında tutarlı bir dil ve siyaset ortaya koyması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

‘DEM PARTİ BATIDAKİ ADAY SEÇİMİNİ DİKKATLE İZLİYOR’

DEM Partisi’nin güçlü olduğu kentlerde ön seçim yaptığını hatırlatan Bakırhan, “Yerel demokrasiyi önemseyen bir parti, batıda yerel seçimlerde hangi niteliklerde, hangi olacağı belli olan adayların seçimini de dikkatli izliyor. Önümüzdeki günlerde kent uzlaşı çerçevesinde Türkiye’de demokrat, halkçı, şeffaf, toplumcu belediyeciliği esas alan yöneticilerin seçimi için de bir hassasiyet içerisinde olacağız” dedi.

‘İŞ BİRLİĞİ SAĞLANACAK KENTLERİN HANGİLERİ OLDUĞU KONUSUNDA BİR ÇALIŞMA YÜRÜTECEKLER’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki günlerde yerel yönetimler anlayışımızın batıda da karşılık bulması için iş birliği, güç birliği dahil olmak üzere bu seçeneklerin tartışılabileceğini, tartışılması gerektiğini dile getirdik. Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde iş birliği sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler.