Kocaeli‘nde D-100 kara yolunun İzmit Serdar Mahallesi mevkiinde seyir halindeki özel halk otobüsünün şoförü M.Y., direksiyon başında rahatsızlanarak bayıldı.
Kontrolden çıkan otobüs, önce bir belediye otobüsüne, ardından bariyere çarptı. Araç, yolculardan Erkan Macak’ın müdahalesiyle yaklaşık 1,5 kilometre sonra durduruldu.
Kazanın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan iki şoför hastaneye kaldırıldı, sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.
Otobüsün iç ve dış kameralarına yansıyan görüntülerde, M.Y.’nin direksiyonu tutmakta zorlandığı, ardından bayıldığı ve kontrolsüz ilerleyen aracın bariyerlere çarptığı görüldü. Yolculardan Erkan Macak, şoförü uyandırmaya çalışırken bir yandan da aracı kontrol altına almaya çalıştı.
Olayla ilgili konuşan Macak, otobüsün durmaması üzerine bariyerlere çarparak yavaşlatmaya çalıştığını ve büyük bir facianın eşiğinden döndüklerini belirtti.
Macak yaşadıklarını şöyle anlattı:
“DURSUN DİYE BARİYERLERE VURDUM”
“Şoför bey ile biraz muhabbet ettik; ‘Mideyi biraz üşütmüşüm’ dedi. Biraz ilerledik, durağa varmadan köşeden belediye otobüsü çıktı; duramadı. Belediye otobüsüne vurduk; sonrasında sarsıldık. Şoför bey kendinden geçmiş, arabayı bariyere vurdu. Ben de kendinde, toparlayacak zannediyorum. Sonuçta kaza yaptık. Baktım, kendine gelmiyor. Arabanın içerisinde ‘Abi abi’ diye bağırdım, ses yok. Gidip şoför beyi uyandırmaya, kaldırmaya çalıştım. Bir elle direksiyonu tuttum, diğer elimle şoför beyi uyandırmaya çalıştım, uyanamadı. Bir süre sürüklendik; nereden bakarsan bin, bin 500 metre yol gittik. Araba dursun diye bariyerlere vurdum. Araba durmuyor çünkü ayağı sıkışmış. Bariyerden arabayı kurtardık, normal yöne döndük; hafif zıpladığı zaman ayağı gazdan çekildi. Araba biraz yavaşlayınca kontağı kapattık. Ondan sonra itfaiye, polis, ambulans geldi.
Erkan Macak“ÖYLE BASİT DEĞİL”
‘Ölüyoruz, Allah’ım sana geliyorum’ dedim. Çünkü gerçekten ölüyorduk. Benlik bir durum yok Allah bize yardım etti. Benim elimden bir şey gelmedi. Sadece direksiyonu tutmaya çalıştım; şoförü kaldırmaya çalıştım. Başka bir şey yapacak halim kalmamıştı ki. Araçta ben ve şoför vardık. Mucize bir şey. Olacak iş değil. Normalde 10-15 kişiden aşağı olmuyor. O anda denk gelmedi, sadece ikimizdik. Basit gelebilir herkese ama o anda ben de kendimi kaybettim. Direksiyonu mu tutayım, el frenini mi çekeyim, şoförü mü uyandırayım? Kendimi mi tutayım? Sürekli bariyere çarpıyoruz, hangisini yapacağım? Herkes ‘El freni çek’ diyebiliyor. Birisi sosyal medyada bana ‘Abi abi diyeceğine kadar el frenini çek’ diyor. Öyle basit değil. Allah kimsenin başına vermesin, ölüyorduk; bunun ötesi yoktu”
Kazanın ardından M.Y.’nin tedavisinin sürdüğü, belediye otobüsü şoförü B.K.’nin ise taburcu edildiği öğrenildi.
Yaralı şoförü hastanede ziyaret ettiğini de söyleyen Macak, şunları ifade etti:
“ÖLME İHTİMALİMİZ YÜZDE YÜZDÜ”
“Ertesi gün şoför beyin yanına hastaneye gittim. Adam baya hırpalanmış. Büyük bir kaza geçirdik. Belki önümüzde herhangi bir araba, TIR ya da herhangi bir şey olsaydı zaten paramparça olurduk. Şoför beyin ayağı kırılmış, çenesi zarar görmüş. O da çok zor durumda. Öndeki cam patladı, parçalar hep adamın yüzüne gelmiş. Çok basit değil bu işler; gerçekten ölme ihtimalimiz yüzde yüzdü. Allah bizi kurtardı. Adam ne yaptığını bilmiyor ki. Nasıl kaza yaptığını bile söyleyemez. Çünkü araba vurduğu zaman şoförün kafası kendi tarafındaki kaputa vurdu, ondan sonra bariyerlere çarpınca kafası direksiyona denk geldi; şuuru gitti adamın”
