Filistinlilerin Nekbe Hikayeleri: Zulmün İzleri
15 Mayıs 1948’de, Filistin topraklarında yaşanan işgal, aslında bir halkın tarihini, kimliğini ve geleceğini hedef alan büyük bir felaketi başlattı. Filistinliler için “Nekbe” yani “Büyük Felaket” olarak adlandırılan bu gün, şehirlerin bombalanması, köylerin yakılması, evlerin yerle bir edilmesi ve binlerce insanın katledilmesiyle doluydu. Kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce Filistinli, vatanlarını terk etmek zorunda kaldı. Ellerinde evlerinin anahtarları, sırtlarında birkaç parça eşya ve yanlarında taşıdıkları umutla sürgün yollarına düştüler. İşte bu gün, Filistin halkının acı dolu 77 yıllık sürecinin de başlangıcı oldu. Nekbe’nin yıl dönümünde Filistinliler, yaşadıkları zorlukları anlatarak bir gün vatanlarına geri döneceklerine inanıyorlar.
TEHCİR ESNASINDA DÜNYAYA GELDİ
1948’de Akka’dan zorla çıkarılan Salih ailesi, Lübnan’a doğru yola çıkarken sırtlarında birkaç eşya ve umutla yola çıktı. Bu yolculuk sırasında dünyaya gelen Dünya Hüseyn Salih, bugün 77 yaşında. Suriye’nin Hama şehrinde mülteci kampında yaşayan Salih, işgalcilerin vatanlarını çaldığı gibi çocukluğunu da çaldığını dile getirdi. Salih, köylerinden sürgün edildikten sonra yaşadıkları acı dolu hikayeyi anlatarak bir gün kendi topraklarına döneceklerine olan inancını koruyor.

ÇOCUKLUĞUMUZU DA ÇALDILAR
İşgalci İsrail’in sadece topraklarını değil, insanların hayallerini de çaldığını belirten Salih, sürgün sonrası yaşadıkları zorlukları anlattı. Salih, vatanlarından uzakta yaşamanın acısını yüreğinde hissettiğini ve bir gün geri döneceklerine olan inancını kaybetmediğini söyledi.

“KÖYÜMÜZ AKDENİZ’İN İNCİSİYDİ”
Nekbe sırasında ailesiyle birlikte sürülen Ahmed Diyab, çocukluğundan kalan hatıraları hala canlı bir şekilde hatırlıyor. Zorunlu göç ve sürgün sonrası yaşadıkları acıları dile getiren Diyab, bir gün kendi topraklarına geri dönecekleri günü hayal ederek yaşamını sürdürüyor.
“NEKBE’DEN SONRA HEP MÜLTECİ OLDUK”
Nekbe’nin ardından mülteci kampında yaşamak zorunda kalan Diyab, hayatlarının çalındığını belirterek yaşadıkları acı dolu süreci anlattı. Vatanlarından uzakta yaşamanın verdiği acıyı yüreğinde taşıyan Diyab, bir gün geri döneceklerine inancını kaybetmediğini dile getirdi.